bir fikir/plan/çözüm ile ortaya çıkmak, bir fikir/plan/çözüm ileri sürmek, öne sürmek, ortaya atmak
Örnek Cümle 1
We need to come up with a better way of making money. (Para kazanmanın daha iyi bir yolunu bulmalıyız.)
Örnek Cümle 2
The board must come up with a plan to put the city back on its financial feet. (Yönetim kurulu şehri eski finansal konumuna getirmek için bir plan öne sürmeli.)